top of page

Ä°NTERNET BAÄžIMLILIÄžI

Günümüzde tüm dünyayı saran internetin temeli, aslında ABD ile Rusya arasındaki rekabetten doÄŸmuÅŸtur. Askeri üstünlük saÄŸlamak amacıyla ordu için geliÅŸtirilen teknolojik aÄŸlar, gittikçe farklı kurumlara ve nihayetinde evlere ve artık kullandığımız telefonlara kadar yayılmıştır.

 

Dünyada internet kullananların sayısı 2 milyar kiÅŸinin üzerinde olup, gençler arasında oldukça yaygındır. Tüm dünyadaki internet kullanıcılarının %45ini 25 yaÅŸ altı grup oluÅŸturmakta olup, bilgisayar ve internet kullanım oranları en yüksek 16-24 yaÅŸ grubundadır. ( Sargın 2013)

 

Genel olarak; araÅŸtırmalar baÅŸlangıçta patolojik internet kullanımının daha ziyade teknolojiye daha hakim olan genç erkeklerde görüldüÄŸünü ortaya koymuÅŸ olsa da, daha sonra yapılan çalışmalar aslında bir cinsiyet farklılığı olmadığını, hatta bu genç-erkek kullanıcı kalıbının dışına çıkan orta yaÅŸlı ev kadınlarının ve emeklilerin de bulunduÄŸunu göstermiÅŸtir. Ancak yine de en çok risk altında olan teknolojiye ulaÅŸmaları kolay olan öÄŸrenciler ve beyaz yakalı çalışanlardır.

 

YaÅŸamımıza 90’lardan sonra hızla giren bu alışkanlık ile ilgili araÅŸtırmalar halen sürmektedir. Bu güne kadar varılan sonuçlarda, bağımlılığın toplum içinde %10 civarında    yaygın olduÄŸu sonucuna varılmıştır.

 

“Patolojik olarak internet kullanımı” “ aşırı internet kullanımı”  ya da “uygun olamayan internet kullanımı” genel olarak internetin aşırı kullanılması isteÄŸinin önüne geçilememesi, internete baÄŸlı olmadan geçirilen zamanın önemini yitirmesi, yoksun kalındığında aşırı sinirlilik hali ve saldırganlık olması, kiÅŸinin iÅŸ sosyal ve ailevi hayatının giderek bozulması olarak tanımlanabilmektedir.

 

Teknolojik bağımlılıklar, kimyasal olmayan davranışsal bağımlılıklar kapsamına girmekte olup, insan –makine etkileÅŸimine dayanır. Teknolojik bağımlılıklar televizyon izleme gibi pasif bir bağımlılık ÅŸeklinde olabileceÄŸi gibi, bilgisayar oyunları oynama gibi aktif bir bağımlılık ÅŸeklinde de olabilir ve genellikle ilgili davranışın bağımlılık oluÅŸturucu uyarıcı ve pekiÅŸtirici özellikleri vardır.

 

Günlük hayatımızla bu kadar iç içe geçmiÅŸ bu teknolojinin bağımlılığının tanımlanması ve teÅŸhisi oldukça zorlaÅŸmaktadır. Özellikle de akademik ya da iÅŸ amaçlı olarak interneti fazla miktarda kullanmak durumunda olanların bir kısmı aslında internet bağımlılığı belirtilerini gösterseler ve ölçütlerin hepsini karşılasalar bile kolaylıkla durumlarını “ ama bu benim iÅŸim” “ herkes kullanıyor” gibi sebepler öne sürerek inkar edebilirler ve belirtilerini maskeleyebilirler.

Bu nedenle, bağımlığı ölçmek için çeÅŸitli testler geliÅŸtirilmiÅŸtir.

 

Peki bir kiÅŸiye  “internet oyun bağımlısı “ diyebilmemiz için hangi kriterlerin olması gerekir? Åžöyle ki aÅŸağıda belirtilen özelliklerden 5 ya da daha fazlasına olumlu yanıt verildiÄŸinde bağımlılıktan söz edebiliriz.

 

  1. Ä°nternet ile ilgili aşırı zihinsel uÄŸraÅŸ. ( Sürekli olarak interneti düÅŸünme, aktivitelerin hayalini kurma, internette yapılması planlanan bir sonraki etkinliÄŸi düÅŸünme v.b)

  2. Ä°stenilen keyfi almak için giderek daha fazla oranda internet kullanma ihtiyacı duyma

  3. Ä°nternet kullanımını kontrol etme, azaltma ya da tamamen bırakmaya yönelik baÅŸarısız giriÅŸimlerin olması

  4. Ä°nternet kullanımının azaltılması ya da tamamen kesilmesi durumunda huzursuzluk, çökkünlük ya da kızgınlık hissedilmesi.

  5. BaÅŸlangıçta planlanandan daha uzun süre internette kalma

  6. Ä°nterneti problemlerden kaçmak veya olumsuz duygulardan ( örneÄŸin; çaresizlik, suçluluk, çökkünlük, kaygı) uzaklaÅŸmak için kullanma.

  7. Ä°nternette ne kadar oyun oynadığı ile ilgili aile üyelerine, terapistlere ve diÄŸerlerine yalan söyleme.

  8. Ä°nternette oyun oynama yüzünden önemli iliÅŸkilerini, iÅŸini, eÄŸitim ve kariyer fırsatlarını riske etme, tehlikeye atma.

 

Tüm bu sözü edilen özellikler tek başına düÅŸünülmemelidir. DiÄŸer bazı rahatsızlıklar da bu duruma eÅŸlik edebilmektedir. Aslında çoÄŸu durumda internetin aşırıya kaçan bazı davranışların doyumunun saÄŸlandığı bir ortam olarak iÅŸlev gördüÄŸü ifade edilmiÅŸtir. Dolayısıyla internet bağımlılığı hiçbir zaman tek başına deÄŸerlendirilmemektedir. Yukarıda da belirttiÄŸim gibi özellikle gençler arasında yaygın olan bu bağımlılık karşısında ebeveynler uyanık olmalı ve kriterlere göre mutlaka bir uzman desteÄŸine baÅŸvurmalıdırlar.

 

Ülkemiz için yeni olan bu sorun, Uzak DoÄŸu ülkelerinde ve ABD’de çok daha yaygındır. Ancak, bizde de genç nüfusun fazla olması ve yeni geliÅŸen bir ülke durumunda olması, internet kullanımının giderek yaygınlaÅŸması, iÅŸsizlik ve internet kafelerin kontrolsüzce çoÄŸalması nedeniyle bu yeni tanımlanan bozukluk için uygun bir zemin oluÅŸturmaktadır.

 

Bağımlılık düzeyindeki internet kullanımı, yapılan araÅŸtırmalara göre üç önemli konuda bozulmaya neden olmaktadır

 

  1. Ailevi sorunlar: AraÅŸtırmacılar, internet bağımlılarının yaklaşık olarak %53’ünün evlilik, sevgililik, ve ebeveyn- çocuk iliÅŸkilerinin ciddi bir ÅŸekilde bozulduÄŸunu belirtmiÅŸtir.

  2. Akademik sorunlar: Ä°nternet aslında ideal bir araÅŸtırma aracı olmasına raÄŸmen, öÄŸrencilerin çoÄŸu zaman ilgisiz web sayfalarını gezdikleri, sanal oyunlar oynadıkları tespit edilmiÅŸtir.

  3. Ä°ÅŸle ilgili sorunlar: Çalışanların internet kullanımı, iÅŸverenlerin en önemli sorunlarından biridir. Ä°nternetin yanlış kullanımı sürekli sorun çıkarmaktadır. Ä°dareciler, internet bağımlısı olan çalışanlarına nasıl davranacaklarını bilmemekte ve bazen sadece uyarı cezası vermekte, olmadı iÅŸine tamamen son vermektedirler.  

 

Aşırı internet kullanımının göstergeleri sadece oyunlar ve chat odaları deÄŸildir.Ä°nternet bağımlılığının alt tiplerini de ÅŸöyle tanımlayabiliriz:

 

  • Sanal seks bağımlılığı

  • Sanal oyun bağımlılığı

  • Sanal kumar bağımlılığı

  • Sanal alışveriÅŸ ve borsa bağımlıları

  • Sanal arkadaÅŸlık bağımlılığı

 

Dünya üzerinde yaklaşık 900 milyon facebook kullanıcı olduÄŸu tahmin edilmekte olup, bu kullanıcıların büyük çoÄŸunluÄŸunu gençler oluÅŸturmaktadır. Facebook ve Twitter, insanların ihtiyaç duyduÄŸu birçok bilgiye ulaÅŸmalarına, eÄŸlenceli ve hoÅŸça vakit geçirmelerine ve sevdikleriyle eÅŸ zamanlı iletiÅŸimde bulunabilmelerine imkan tanıyan bir kitle iletiÅŸim aracı olmasına ve son yıllarda bireylerin yaÅŸamlarının önemli bir parçası haline gelmiÅŸ olmasına raÄŸmen, amaçsız ve aşırı kullanımdan kaynaklanan bir takım sorunlara ve bağımlılığa yol açabilmektedir. ÇoÄŸu zaman toplu taşıma araçlarında da bunu gündelik yaÅŸamda gözlemlemek de mümkün olabilmektedir.

 

Bağımlılığın teÅŸhis ve tedavisi için yapılacak iÅŸlerin başında her konuda olduÄŸu gibi burada da anne-babaya öncelikli olarak çok görev düÅŸmektedir. Çocuklardaki deÄŸiÅŸim ve geliÅŸimi çok iyi gözlemlemelidirler. ArkadaÅŸ iliÅŸkileri zayıf, fazla konuÅŸmayan ve  tüm zamanını internet başında geçiren çocukları için, “bu teknolojinin bir gereÄŸi ÅŸimdi heves ediyor da ondan hevesi geçer “ deyip sorunu görmezden gelmek, aslında durumun daha yerleÅŸik hale gelmesine neden olacaktır. Böyle durumlarda bir uzman görüÅŸü almaktan çekinmemek gerekir.

 

Özellikle internet bağımlılarında, eÅŸ zamanlı olarak baÅŸka rahatsızlıkların bulunabilme ihtimali da göz önünde bulundurulacak olursa, destek almak çok yararlı olacaktır. BiliÅŸsel davranışçı tedavi metodlarıyla önemli ölçüde yol katedileceÄŸi kesindir. KiÅŸinin uygun baÅŸ etme yollarını öÄŸrenmesiyle daha fazla güçlenmesi saÄŸlanacaktır. EÄŸer kiÅŸi uygun baÅŸ etme stratejileri geliÅŸtirebilirse, olumsuz olaylarla baÅŸ etmek için artık internete baÅŸvurmasına gerek kalmayacaktır. Tüm bunlar belli bir süreç ve program dahilinde yürütülmesi gereken durumlardır.

 

 

Kaynaklar:

TAMAM, Prof.Dr.Lut, Dürtüsellik-Dürtü Kontrol Bozuklukları, Kaknüs Yayınları

DSM-5 Tanı Ölçütleri, Hekimler Yayın BirliÄŸi

​

Nazan Parlak 

Uzman Klinik Psikolog & Psikoterapist

​

bottom of page